Bu aralar yıllar öncesine gidip geliyor aklım. Her ders yılı başında yüreğimiz kıpır kıpır, elimizde kocaman bir liste olurdu. Onlarca ders, her ders için kitaplar, defterler. Kareli metot defteri, Edebiyat dersi için beyaz çizgisiz defter. Müzik dersi için özel müzik defteri. Çeşit çeşit kalemler, pergel, cetvel, kuru boya, pastel boya, sulu boya… Ha birde yanımızda evimizin o kocaman adamı; babamız. O uzun uzadıya giden listelere bakar, yüzü şekilden şekile girerdi. Hele birde bulunmayan kitaplar vardı. Yarın gelecek, haftaya gelecek, bir ay sonra gelecek… En büyük sıkıntı da oydu.
O listede ne yazıldıysa mutlaka alınacaktı. Küçük bir itiraza tahammülümüz yoktu. Para Var mıydı, yok muydu bizi hiç ilgilendirmezdi. Yeni gıcır gıcır defterler, kitaplar, renkli renkli kalemler. Bunları almanın sonsuz hazını yaşarken, o evimizin kocaman adamına yüklediğimiz yükün meğer hiçte farkında değilmişiz.
Yıllar geçiyor, Yaratanın insanoğluna verdiği sorumluluk, devri alem. Babalarımızın elinden tutup kırtasiye kırtasiye gezen biz çocuklar şimdi kendi çocuklarımızın elinden tutup kitap defter peşinde dolaşıyoruz.
Mevcut hükümetin en çok beğenilen icraatlarından birisi bu ders kitapları konusunda olmuştu. Öğrencilerin tüm ders kitapları, okula başlar başlamaz sıralarında kendilerini bekliyordu artık. Devlet tüm ders kitaplarını öğrencilerine ücretsiz olarak basıp veriyordu. Bu, tüm velileri ve öğrencileri büyük bir sıkıntıdan kurtarıyor, iki, üç çocuk okumakta olan velilerin omuzlarından büyük bir yükü alıyordu. Herkes tarafından takdir edilen bir sosyal sorumluluk örneğiydi.
Evet, bu uygulama aynen devam ediyor. Devletimiz öğrenciler ve veliler üzerindeki bu yükü biraz olsun karşılamak için ders kitaplarını basıyor ücretsiz olarak öğrencilere sunuyor. Ancak öğrenci ve velilerin kaderiymiş gibi bu kez başka bir şekilde ve daha da fazlası velilerin cebinden çıkıyor. O kırtasiye bu kırtasiye kitap arama çabası devam ediyor. Nasıl mı; kaynak kitap…
Okula giden ortaöğretim ve üzerindeki tüm öğrencilerden, tüm ders kitapları için birde kaynak kitap talebi var. Her ders hocası okulun verdiği kitaplara ek olarak öğrencilerden birer kaynak kitap alınmasını talep ediyor. Her kitabın yayınevi farklı. Her kitabın satıldığı kırtasiye farklı. Her biri ortalama 35-40 TL den satılan 8-10 kitabın maliyetini siz düşünün. Hele iki, üç öğrencisi olan, dar gelirli ailelere sessiz sedasız yüklenen bu eğitim yükünü siz düşünün.
Kaynak kitap, konuların yeniden tetkik ve değerlendirmeleri ile çeşitli sorularla konuların pekiştirilmesini sağlıyor. Öğrencilerin ilerde yapılacak üniversite sınavlarına hazırlıyor, test çözme, düşünme ve muhakeme yeteneğini geliştiriyor.
Ancak şüphesiz öğretmenlerimizin iyi niyet ile talep ettikleri bu kaynak kitap konusu gün geçtikçe kapsamı genişliyor, adedi artıyor, fiyatları yükseliyor, bir nevi yeni bir rant kapısı haline dönüştürülüyor.
Bu ülke eğitim anlamında, gerek siyasi, gerek ekonomik çok sıkıntılar çekti. Eğitim, bazı kesimlerin gelir kapısı haline getirilirken, özellikle yoksul kesim üzerindeki yük gün geçtikçe arttı.
Kaynak kitap konusuna ivedi el atılmalı.