Neron kafası binyıllarda geçse batının genetik kodlarında mevcut ve arada bir zuhur edip meydanlara çıkıyor. Geçtiğimiz günlerde İsveç’te bir tanrı tanımaz kuranı yaktı. Ardından Belçika da aynı şeyi başka bir tanrı tanımaz yaptı. Üstelik devletten izin alarak, üstelik bu eylemi yaparken polis tarafından titizlikle korundular. Bizden biri PKK ile ilgili bir eylem yapmaya kalkışsaydı bunun tersi olurdu elbette. Neyse mevzu bu değil, asıl mevzu bu tür eylemleri batının birilerine sürekli yaptırması. Elbette devlet kendi yapmayacak, bir delibozuk seçecek ve yaptıracak. Her zaman olduğu gibi. Arada bir ortaya çıkarlar ve yaparlar, buna alıştık. Şimdi seçim zamanı ortalığı karıştırmalılar, yine düğmeye bastı neron kafası . Sinsice planlarını ortaya koyacaklar.
Dünyada onlarca Müslüman ülke olmasına rağmen bu tür eylemlerin asıl hedefi her zaman Türkiye olmuştur. Onlar da biliyor kuran hassasiyetinin Türkiye de daha güçlü olduğunu. Çünkü daha önceki tecrübelerinden bunu anladılar, her seferinde en çok Türkiye ses çıkardı. Diğer ülkeler hep ağız ucuyla tepki koydu, kınamak için kınadı. Batı da Müslümanım dediğinizde Türk müsün, Türküm dediğinizde Müslim derler. Türk milleti tarih boyunca İslam’ın sancaktarı olmuştur. Müslüman ülkelerle mecbur kalmadıkça ters düşmemiştir. Fakat bunun aynısını diğer Müslüman ülkeler nedense yapmazlar. İran, Suudi Arabistan en ufak bir durumda Türkiye’nin karşısında yer alırlar.
İslam iş birliği teşkilatı var ama ne işe yarıyor derseniz ben de pek anlam veremiyorum. Batılı ülkeler kadar birbirimize sahip çıkamıyoruz ne yazık ki. İran, Irak, Suriye 40 yılı aşkındır PKK’yı barındırdı hem de paşa gibi yaşatarak. Eğer böyle olmasaydı bugün PKK diye bir terör örgütü olmayacaktı. İnsan bu Müslüman kardeşliğine şaşırıyor. Eskilerin dediği gibi gavur olsa yapmaz. Kuran yakma gibi eylemlerde de utanmasalar seslerini bile çıkarmayacaklar. Zaten çıkaran çıkarıyor, Türkiye var, neden batı ile kötü olsunlar ki. Rahat köşelerinde suya sabuna dokunmadan durmak varken. Müslümanım diye geçinen birtakım ülkeler, Türkiye ile bir sürtüşme yaşadıklarında hemen ortalığı ayağa kaldırırlar maalesef. Tabii hepsini aynı kefeye koymuyorum ama siz de hangileri olduğunu tahmin ediyorsunuzdur.
Neron MS 50’li yıllarda Roma’nın vahşi imparatoruydu. Öyle ki annesini öldürecek, masum yoksul halkını diri diri yakacak kadar vicdansızdı. Batının bu gen kodlaması günümüzde de fırsat buldukça ortaya çıkar. Türk devleti başka bir ülkeye savunma dışında saldırmamıştır ama onlar bizi her zaman barbar olarak anarlar. Asıl barbar olduklarını gizlemektir bilinç altındaki gerçeklik. Bunda bizim de suçumuz elbette var. Neredeyse 200 yıldır Osmanlı’nın çöküşe geçtiği zamanlardan başlayan bir zihniyet vardı. O da batıya hayranlık, kendi milletini küçümseme. Osmanlı’nın torunuyuz, Türk’üz demekten imtina eden bir entelektüel kafa halkın da bilincine bunu yerleştirmişti. Batı hayranı entelektüeller kurtuluş savaşına bile karşı çıkmış, batının boyunduruğuna girmeyi bile savunmuştu. Bu zihniyeti silmek zor oldu bu ülkede. Geldiğimiz son nokta da şükür ki bu zihniyet hala varsa da azaldı. Artık Türk gençliği olayın farkında, insanımız artık göğsünü gere gere Türküm diyebiliyor. Kendimizi aşağılamaktan vaz geçelim kadim bir milletin kadim evlatlarıyız. Nasıl bir Amerikalı derleme toplama milletiyle Amerikalıyım, Amerikan’ım demekten gurur duyuyorsa biz de duymalıyız. Milliyet, dil, inanç bizi bir arada tutan değerlerdir. Biri zayıflarsa diğeri de yok olur.
Aslında bazen böyle eylemler yaptıklarında hiçbir tepki vermemek, gale bile almamak lazım diye de düşünmüyor değilim. Bakalım ne yapacaklar. İt ürür kervan yürür atasözümüzü onlara söylemek de lazım belki.
Bugünlük bu kadar hoşça kalın dostça kalın..