Ne çok yağmurlar bu aralar. Ne çok fırtına ayaz. Hep başımızda çakan şimşekler. Her vurgunda biraz daha sustuk. Daha bir çekildik içimize. Vurdukça hazan sillesi ne el kaldıracak takat, ne itiraz edecek dermanımız kalmış.
Bir sis bir duman. Alemin rengi siyah. bakışların kırık, gözlerinde bin hüzün. Karanlık… Hep karanlık…
Oysa ne karanlık yollardan geldik biz. Ne ayaz ne fırtınalar gördük. Şimşekler çaktı üstümüze. Eyvallah… Alevine ışık, ateşine güneş dedik. Çok zamanlar geçti. Akrep yelkovan öyle bir kavgaya tutuştu ki sorma. Bu yüzden kovalar birbirini bilmez misin.
Hele bir kaldır başını. Baharlar gelmiş bak. Türlü türlü çiçekler ile süslenmiş alem. Mis kokusu sarmış dört bir yanımızı. Bak güneş çıkmış göklere. Tüm ihtişamı ile kurulmuş tahtına. Denizlerde yakamozlar raks ediyor. Sen bir kaldır başını yeter ki. Gözlerini dik göklere. Parıltısından kamaşsın ufka açılan perdelerin.
Gülümse… Sen gülünce güzelleşecek tüm dünya. Bir tebessümün onlarca tebessüm ile geri dönecek sana. Alemin süsüdür, bir kadın gülüşü, bir çocuk kahkahası, bir adam selamı.
Tamam rızık peşinde koşarken öleni gördün. Açlıktan öleni gördün mü. Ne bu telaş. Ne bu hırs. Varlığımız ne ki, milyonlarca noktadan ibaret değil mi? Zenginliğimiz ölçüsü, ötekinin zenginliği ölçüsü. Ne garip öyle değil mi?
Umut diyorum umut. Umut, umuda kavuşmaktan güzel. Düşünsene, her istediğin olsa, tüm umutların hayallerin gerçek olsa ne olurdu? Ne mi? Koca bir boşluk. Dipsiz bir kuyu. Çıkmaz bir yol. Sıyrılmak gerek öyleyse tüm karabasanlardan. Olsun. Yada varsın olmasın. Umut var olsun.
Bu sabah çalıştırma arabanı. Yürüyerek git işine. Çok mu uzak. Peki dolmuşa bin. Ama birkaç durak önce in. Bu kez çok daha farklı bak etrafına. Çamaşır asılmış balkonlara bak. İşe giden insanlara, “gevrek simit” diye bağıran çocuğa. Rızık peşinde koşan kuşlara.
Oyun oynayan çocuklara. , üç yaşında mavi gözlü kız çocuğu tebessümüne bak. Ağaçlara bak sonra. Öylesine değil. Bakmak için değil .Dikkatlice bak. görmek için bak. Sonra bir yaprak kopar dalından. Dokun parmaklarınla. Yok hayır bakma. Hatta kapat gözlerini. Ruhunla bak. Hisset tüm benliğinle.
Sıyrılıver tüm dertlerinden, bugün çocuklar gibi şen eyle yüreğini. Unutma, aslında herkesin yüreğinde hiç büyümemiş bir çocuk vardır. Çıkar onu dışarı. Mahalle maçı yap bugün çocuklarla, bilye oyna. Hiç birisini yapamıyorsan bugün evde çocuklarınla saklambaç oyna.
Kocaman tebessümler yay çehrene. Ödünç gülüşler ver aleme. Bire bin olarak geri dönsün.